Selam geçerken uğramış, yanlış linke tıklamış veya bir şekilde bu yazıya isteyerek denk gelmiş güzel okurlar; uzun bir süre sonra kalemi yeniden elime aldım ve özellikle ele almak istediğim bir konu olan girişimler ve girişimcilik üzerine bir şeyler karaladım. Bu konunun ukalalığını yapacak ve bu konuda ahkam kesecek kadar bilgim veya milyon dolarlık yatırımlarla büyüyen bir şirketim olmadığı için, bu konuda öğütler sunmaktan ziyade, kendi kişisel tecrübelerimi ve bazı diğer girişimler hakkında ki düşüncelerimi paylaşacağım bir seri yazı yayınlayacağım. Eğer bu yazılardan çıkartılması gereken bir ders var ise, bu tamamen sizin sorumluluğunuzda, şimdiden söylemiş olayım. Tabi bu konuya tamamen ilgisiz biriymiş gibi görünmek istemem. O nedenle, az da olsa okuyucu kredisi kazanmak için, girişimcilik adına yaptıklarımdan biraz bahsetmek isterim. 2014 yılında, ortağım M.Sefa Aslan ile ilk girişimimiz olan ihalemvar.com‘u hayata geçirdik. “En uygun fiyata, en iyi ürün ve hizmetleri müşteriyle buluşturan sosyal bir platform ve firmalar için eşsiz bir sektör rehberi” olma ilkesiyle yola çıkan İhalemvar’ın hızlı büyümesi ile paralel olarak da, zamanla 5 kişilik bir ekip halini haldık. Bilkent Cyberpark‘taki 23 m2 bir ofiste bir ar-ge projesi haline gelen ve bugün ona hangi yeni fikri dahil edebiliriz düşüncesiyle de, o günden beri her gün kafamızı meşgul eden bir proje oldu İhalemvar bizim için. Bir süre sonra orada duramayacağımızı da anladık ve Varyante Teknoloji adı altında bir çatı şirket kurarak, ihalemvar.com‘u bu güzide oluşumun temel yapı taşlarından biri haline getirdik. Her gün, hem İhalemvar’ın hem de diğer projelerimizin üzerinde ilk gün ki hevesimizi koruyarak çalışmaya devam ediyoruz. Yakın gelecekte bu projeler hakkında detaylı paylaşımlar da yapacağım.
Konuya dönecek olursak, Türkiye girişimcilik ekosisteminin içerisinde pek çok toplantıya, yatırımcı görüşmesine, mentorluk seminerine ve çalıştaya katılmış bir insan olarak, bu konuda henüz potansiyelimizin çok gerisinde olsak da son yıllarda çok büyük gelişim kaydettiğimizi içtenlikle söyleyebilirim. 5 yıl öncesine kıyasla dahi, girişim, girişimcilik, start-up, teknokent, kuluçka, mentor, melek yatırım vb. çok fazla girişimcilik terminolojisini toplum içerisinde duyar hale geldik. Özellikle üniversiteler içerisinde büyüyen bir heves ile, internet çağı teknolojilerine kendince bir tuğla eklemek isteyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Yılda birkaç kez, ülkenin farklı yerlerinde bu ekosistemin tüm oyuncularını bir araya toplayan etkinliklerin bu gelişimde payı da yadsınamayacak kadar büyük. Biraz sayılara değinecek olursak, ülkede ki binlerce girişimin somut bir temele oturan umutları, şu an için yalnızca 450 civarı lisanslı melek yatırımcıya bağlı durumda. Bu melek yatırımcıların çoğu da, sayısı 15 civarında ki, ‘melek yatırımcı ağı’ adı verilen topluluklara mensup. Burada düşük haneli sayılar mevzu bahis olsa da, bu kitlenin yarattığı yatırım hacminin geçen yıl 40-50 milyon tl civarlarında olması, aslında bu oyuncuların en riskli yatırım modellerinden biri olan start-up dünyasında, ne kadar büyük oynadıklarını gösteriyor. Üstelik melek yatırımın yanında, KOSGEB ve TUBITAK tarafından verilen teknogirişim desteği gibi programların sağladığı hibe ve faizsiz kredi destekleri de girişim ekonomisine büyük katkılarda bulunuyor.
Sonuç olarak, şu an için Türkiye girşimcilik ekosistemi yeni hareket etmekte olan bir tren. Kimi bu trende girişimci, kimi yatırımcı, kimi de mentor olarak ön sıradan yerlerini alıyor. Her gün yeni fikirler birbiriyle yarışarak doğuyor ve yüksek yüzdelerde de, bu girişimlerden çoğu henüz ilk lirasını kazanamadan ölüm vadisine doğru yol alıyor. Kısacası girişimcilik, her oyuncusunun yüksek riskler aldığı ve azınlığın başarıya ulaştığı bir oyun, ama doğru oyuncuların elinde, ülke ekonomisinin geleceğinin yapı taşlarından biri. Yüksek yüzdeli başarısızlıkların yanı sıra, listeleyeceğim pek çok madde içeren, “Neden girişimci olmamalısınız?” başlıklı bir yazı ve bu konu üzerine başka düşüncelerimi de paylaşmaya devam edeceğim. Sonraki yazılarda görüşmek üzere, takipte kalın.